Bırakın çocuklar eve hapis olmasın
Bu güne kadar katıldığım en oksijenli organizasyon geçenlerde Şile'de omo'nun düzenlediği oldu. Kirlenmek güzeldir dedik çayır çimen bıraktık çocukları. Onlar etkinlik alanında abla ve abileri ile oynarken bizde Yankı hocamızı dinlemeye gittik.

Yankı hocamızı dinlemek için sabırsızlanmam kesinlikle yerindeymiş. Hocamızın söylediği beni en çok etkileyen cümlesi '' çocuklarımızı eve hapsetmeyelim'' oldu. Her gün 1 saatte olsa dışarı çıkartmamız gerektiğini söyleyip, çıkartamıyorsak bile balkonda zaman geçirmesinin ne kadar önemli olduğunu anlattı. Bu konuda Omo'nun yaptırmış olduğu araştırma ile ilgili sonuçları sizinle paylaşmak istiyorum.
OMO GLOBAL ÇOCUK VE OYUN ARAŞTIRMASI
Bağımsız bir araştırma şirketi olan Edelman Berland tarafından yapılan saha çalışması Şubat ve Mart 2016 tarihlerinde gerçekleştirildi. Araştırmaya 5-12 yaş arasında çocuğa sahip Amerika, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Portekiz, Güney Afrika, Türkiye, İngiltere ve Vietnam'dan 12.170 ebeveyn katıldı.
Türkiye’de her on çocuktan altısı (%61) ortalama günde 1 saat ya da daha az süre dışarıda oyun oynuyor. Bu süre mahkumların açık havada geçirmeleri tavsiye edilen minimum sürenin altında.
Türkiye’de yaklaşık her yedi çocuktan biri ortalama bir günde hiç dışarıda oyun oynamıyor.
Türkiye'deki ebeveynlerin %94'ü oyun oynama fırsatına sahip olmayan çocukların öğrenmede zorluk yaşayacağına, %70'i ise çocuklarının dışarıda oynamak için yeterli fırsata sahip olmadığına inanıyor. Ebeveynlerin %59’u çocuklarının kapalı alan ve açık hava oyunlarında daha iyi bir dengeye sahip olmasını istiyor.

Araştırmanın Türkiye Sonuçları
Her on çocuktan altısı (%61) ortalama günde 1 saat ya da daha az süre dışarıda oyun oynamaktadır.
Her dört çocuktan biri (%24) ortalama günde 30 dakika ya da daha az süre dışarıda oyun oynamaktadır.
Yaklaşık her yedi çocuktan biri (%14) ortalama bir günde hiç dışarıda oyun oynamamaktadır.
Türkiye'deki ebeveynlerin %93'ü oyun oynamanın ileride çocuklarının çok yönlü yetişkinler olmalarını sağladığı fikrine katılıyor. (Global skor: %96)
Türkiye'deki ebeveynlerin %94'ü oyun oynama fırsatına sahip olmayan çocukların öğrenmede zorluk yaşayacağına inanıyor. (Global skor: %93)
Türkiye’deki ebeveynlerin % 81’i çocukların farklı yaş ve gelişim dönemlerinde ihtiyaç duydukları faaliyetler hakkında daha fazla bilgi almak istiyor.
Günümüzde çocuklar serbest zamanlarında açık havada oynamak için harcadıkları sürenin (%13) %50 fazlasını içeride, ekran başında oyun oynamak (%21) için harcıyor. (Global skor: %21 ekran başı, %14 açık havada oyun oynama)
Ebeveynlerin %78'i yeterli kalitede öğrenme ve gelişim sağlamaları için çocuklarının zamanını dengelemede bazen zorluk yaşadığını belirtiyor. (Global skor: %80)
Ebeveynlerin %95’i oyun oynamanın çocuğa okulda kazanamayacağı bazı yetkinlikleri kazandırdığına inanıyor. (Global skor: %98)
Türkiye'de görüşülen ebeveynlerin %76'sı çocukları açık havada oynadığında ekip çalışmasını, %74'ü ise sosyal becerileri öğrendiğine ve çocuklarının işbirliği becerilerinin (%73), problem çözme becerilerinin (%61) geliştiğine inanıyor. (Global skor: Ekip çalışması için %73 ve sosyal beceriler için %74, işbirliği becerisi için %58 ve problem çözme becerisi için %63)
Ebeveynlerin %57'si, çocuklarının kendi çocukluk dönemlerine kıyasla daha az oyun oynama fırsatına sahip olduğuna inanıyor (global kaynak: %64)
Ebeveynlerin %79'u çocuklarını daha fazla dışarıda oyun oynamaya teşvik ediyor (Global skor: %84)
Türkiye'de her 10 ebeveynden 9'u (%90) çocuklarının gerçek hayatta spor yapmakyerine sanal ortamda spor oyunları oynamayı tercih ettiğini belirtiyor (Global skor: %81)
Türkiye'de her 2 ebeveynden 1'i (%50) çocukları ile açık havada oyun oynamak için zamanlarının olmadığını belirtiyor (global skor: %48)
Türkiye'de her 10 ebeveynden 6'sı (%59) içeride ve dışarıda oyun oynama, ekran başında ve ekran dışında oyun oynama ve yaratıcı ve fiziksel oyun oynama konularında çocuklarının daha iyi bir oyun oynama dengesine sahip olmasını istiyor. (Global skor: 2'de 1, %51)
Uzmanlar Çocukların Oyun Sürelerindeki Düşüşü Endişe Verici Olarak Değerlendiriyor
Araştırma sonuçlarına göre tüm dünyada çocukların açık havada oyun oynama süreleri giderek azalıyor ve oyun alışkanlıklarındaki dengesizlik artıyor. Kirlenmek Güzeldir Global Çocuk Gelişim Danışma Kurulu Başkanı Sir Ken Robinson ve Türkiye Danışmanı Prof. Dr. Yankı Yazgan çocukların gelecekteki başarısının oyundaki dengeye bağlı olduğunu belirtiyor.
Araştırma sonuçları, çocukların oyun zamanının çarpıcı bir düşüşte olduğunu ve günümüzde çocukların çoğunun dışarıda geçirdikleri zamanın bir mahkumun açık havada geçirdiği zaman kadar az olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye’deki ebeveynlerin %57'si, çocuklarının kendi çocukluk dönemlerine kıyasla daha az oyun oynama fırsatına sahip olduğuna inanıyor.
Ülkemizdeki her 10 ebeveynden 9'u (%90) çocuklarının gerçek hayatta spor yapmak yerine sanal ortamda spor oyunları oynamayı tercih ettiğini belirtirken, her 2 ebeveynden 1'i (%50) çocukları ile açık havada oyun oynamak için zamanlarının olmadığını söylüyor.

Dünyada eğitim, yaratıcılık ve insan gelişiminin önde gelen uzmanlarından ve Kirlenmek Güzeldir Global Çocuk Gelişim Danışma Kurulu Başkanı Sir Ken Robinson araştırmanın global sonuçlarıyla ilgili şunları ifade ediyor:
“Akademik araştırmalar aktif bir şekilde oyun oynamanın çocuklar için doğal ve öncelikli bir öğrenme yolu olduğunu gösteriyor. Bu oyun türü, özellikle hızlı beyin gelişiminin yaşandığı dönemdeki çocukların sağlıklı büyümeleri ve ilerleme kaydetmeleri için çok önemli. Ancak oyun önemsiz olduğu gerekçesiyle çoğunlukla göz ardı ediliyor. Bunun sonucu olarak çocukların hayatlarındaki aktif oyun süresinin azalmasıyla ilgili artan ve alarm verici bir eğilim söz konusu.”
Modern hayatın baskıları nedeniyle ebeveynlerin yarısı dışarıda oynayan çocuklarını gözetmek ya da onlarla beraber dışarıda oyun oynamak için az zamanları olduğunu ya da hiç zamanları olmadığını belirtiyor.
Spor Artık Sanal Ortamda
Uzmanlar çocukların teknolojiyi kullanmalarının kendilerine bir çok farklı yarar sunduğu konusunda hemfikir olmakla beraber ekran başında geçirilen zamanı çocuklarını açık havaya çıkarmada bir engel olarak görüyor.
Türkiye’de yaklaşık her on ebeveynden dokuzu (%85) çocuklarının herhangi bir teknolojinin yer almadığı durumlarda oyun oynamaya itiraz ettiklerini itiraf ediyor.

Araştırmayı yorumlayan Kirlenmek Güzeldir Global Çocuk Gelişim Danışma Kurulu Başkanı Sir Ken, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Oyun alışkanlıklarında endişe verici bir dengesizlikle karşı karşıyayız. Ekranlar eğitim ve eğlence için harika kaynaklar olabilir ancak çocuklar, zihinlerini ve vücutlarını tam anlamıyla kullanabilmeleri ve etraflarındaki dünyayı daha fazla öğrenmeleri için farklı türdeki oyunları dengeli biçimde oynamalılar. Oynamak, çocukların öğrenmelerine, tecrübe etmelerine, odaklanmalarına, konsantrasyonlarına, kendilerine daha dönük olmalarına ve sosyal güvenlerini geliştirmelerine yardımcı olur. Oyun aynı zamanda çocukların paylaşım, kurallara uyma, sıra bekleme, diğerlerinin seçimlerine saygı duyma, kaybetmeyi kabullenme, sabretme, hoşgörülü olma, açık fikirli olma ve empati kurma gibi önemli yetkinlikleri kazanmalarına yardım eder. Çocuklarınızın serbest türde, daha az kurgulanmış oyunları dışarıda güvenle ve özgürce oynamalarına izin verin; onların girişken tavırlarına, hayal kurma ve yaratım becerilerine şaşıracaksınız. Onları şimdiden geliştirmek ve gelecekte başarılı, çok yönlü ve mutlu birer erişkin olmalarına yardımcı olmak için çocuklarımızın hayatında aktif oyuna yer vermeliyiz.”
Prof. Dr. Yankı Yazgan araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu oyun oynama alışkanlıklarındaki dengesizlikte etkin olan üç temel engele dikkat çekiyor: “Dengesizliğe en fazla etkisi olan 3 öge ebeveynlerin aşırı kontrolcü yaklaşımı, çocukların ekranlara olan aşırı ilgisi ve çocukların gündelik programlarının giderek yoğunlaşması. Çocukların gelişim dönemlerinde ihtiyaç duydukları oyun ve faaliyetler hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan ebeveynler, bilgi eksiklikleri nedeniyle risk almamak için kontrolcü davranıp ev ortamını çocuklar için daha güvenli bulabiliyor. Ev, onlar için dışarıda yaşanabilecek kazalara, soğuğa, sıcağa ve daha pek çok riske karşı bir kale. Ancak bu kalede yeterli uyaran olmadığı gibi çocukların karşılaşması gereken zorluklardan paylarına düşen dersleri alma şansı da yok. O yüzden ailelere çocuklarının oyunlarına ve aktivitelerine doğrudan müdahil olmadan ama elbette güvenliklerini gözeterek çocuklarına yaparak, yaşayıp anlamlandırarak, deneyimleyerek öğrenme fırsatı tanımalarını öneriyoruz.”

Yazgan, çocukların teknoloji ve ekranlara olan ilgisi konusunda da şunların altını çiziyor: “Dijital dünyaya doğan bir nesil yetiştirdiğimiz gerçeğini kabullenmeliyiz, çocukların dijital teknolojiyle iç içe büyümesine karşı çıkmak hayatın akışına aykırı. Burada dikkat edilmesi gereken teknolojiyi ve ekranları çocuk bakıcısı olarak ya da ilişkiyi, sahici deneyimi engelleyici biçimde kullanmamak.. Ekran ile ilişki artıp ekran hem bir oyun yeri ve hem de oyun arkadaşı haline gelince oyun dengesizliği karşımıza çıkıyor. Ebeveynlere düşen sorumluluk, içeride ve açık alanda oynanan oyunlar ile ekran başında ve ekran dışında oynanan oyunlar arasında bir zaman dengesi kurabilmeleri için çocuklarına rehber olmak”.


Yazgan, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ailelerin çocuklarının zaman programlarını giderek daha fazla aktivite ile zenginleştirdiğini ve çocukları için denge kurmakta zorlandıklarını söylüyor: “Çocukların hayatında akademik ya da spor faaliyetleri gibi tanımlı çerçeveleri olan aktiviteler ile serbest oldukları aktiviteler arasında bir denge olması gerekiyor. Çünkü çocuklar serbestçe deneyimleyebildikleri, kurallarla sınırlandırılmadıkları, keşfetmenin kendilerine kaldığı aktivitelerle öz yönetimlerini geliştirebiliyorlar. Problem çözme, karar verme, planlama, düşünce ve duygularını fark etme ve duruma uygun biçimde kontrol etme yetenekleri serbest olduklarında daha etkili bir gelişim gösteriyorlar.

Açık hava oyunlarının eksikliğine dikkat çekmeyi ve ebeveynlerde farkındalık yaratmayı amaçlayan OMO, konuyla ilgili farklı iletişim çalışmalarını içeren bir yol haritasına sahip.
Unilever Ev ve Çamaşır Bakım Kategorisi Pazarlama Direktörü Alper Eroğlu planladıkları çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi: “Günümüzde çocukların dışarıda geçirdiği zamanın mahkumların açık havada geçirdiği zaman kadar az olduğunu tespit ettiğimizde çok şaşırdık. Bu nedenle OMO olarak, bu meseleyi dünyanın her yerinde gündeme taşımak ve çocukların öğrenmeleri ve gelişimlerinde dengeli oyunun önemiyle ilgili bir farkındalık başlatmak istedik. Yeni reklam kampanyamız farkındalık çalışmalarımızın ilk adımı olacak. Sir Ken Robinson, Stuart Brown, Prof. Dr. Yankı Yazgan’ın da aralarında olduğu uzmanlarla çocuk gelişimi alanında çalışmaya devam edeceğiz ve ebeveynlere uzmanların sunduğu bilgileri ulaştıracağız. Araştırma verilerimizden biri de Türkiye’deki ebeveynlerin % 81’inin çocukların farklı yaş ve gelişim dönemlerinde ihtiyaç duydukları faaliyetler hakkında daha fazla bilgi almak isteğiydi. Onlara çocuklarıyla birlikte oynayabilecekleri faklı oyunlara ilişkin rehberler, oyun içerikleri sunacağız. 23 Nisan’da çocukların daha fazla açık havada oynamasına ilham vermek amacıyla çeşitli okullara, yerel yönetim etkinliklerine ve Sivil Toplum Kuruluşları işbirliğiyle toplam 40.000 top hediye ettik. 28 Mayıs Dünya Oyun Günü için de 7’den 70’e herkesi oyuna davet edecek renkli aktiviteler planlıyoruz. Ek olarak dünyada giderek yaygınlaşan çocuklar için yerinde ve deneyimleyerek öğrenme uygulamalarını destekleyen tarzda bir eğitim projesini, yurt dışında farklı ülkelerde yaptığımız gibi Türkiye’de de hayata geçirmek için planlama çalışmaları yürütüyoruz.”